Gece yarısıydı herzaman sohbetine ve su üstündeki hakimiyetine hayran kaldığı Suzukiyi ziyaret etmek için evden çıkmıştı.Gece veya gündüz Haku için farketmezdi.Suzukinin kapısı ona her zaman açıktı.Son ara sokağıda geçtiğinde artık eve ulaşacaktı fakat istemediği korkunç bir olayla karşılaştı.Her zaman açık olan kapı ve pencereler güçlü bir sesle kapandı ve içerden korkunç boğuşma sesleri gelmeye başladı.
Haku heyecan ve korkuyla kapıya asıldı fakat önüne bir set çekilmişti.Pencerelerin hepsi kapalıydı ve boğuşma sesleri kesilmişti.
Evin üstüne sıçradı ve yavaşça arka kapıya doğru ilerledi siyah ve lacivert giyimli ninjalar sessizce evden bütün vücudu çuvala geçirilmiş b,r adam çıkarttılar.Çok güçlü ve çevik görünüyorlardı üstelik üstleri başları kan olmuştu.5 kişi çuvala geçirilmiş adamı ormana doğru sürüklediler birisi adamı sırtına almış dallara atlayarak hızlıca kaçıyordu ve gözden kayboldu ama evin içinde hala birklaç kişi vardı:
Acele edin uyuşuk herifler.Lanet olsun gebert şu harifi arkamızda kanıt bırakmamalıyız.Birden sessiz bir çığlık koptu ve ses kesildi Hakunun düşüncelerine göre 4 kişilerdi.
Bir tanesi aceleyle dışarı çıktı elindeki meşaleyi ateşe vermeye çalışıyordu,bir kaç denemeden sonra başardı.Elindeki testiyi etrafa boşaltmayı başarmıştı meşaleyle evi ateşe verecekti.İçerdeki adam gevşemiş bir şekilde dışarı çıktı:
Hadi yak şu lanet evi Takashi bizi gebertecek zaten yeterince geciktik diyerek yavaşça uzaklaşıyordu.Evi ateşe vermek üzereydiler Haku daha fazla ileri gitmelerini göze alamadı ve çatıdan melaşeyi tutanın üzerine atladı. Meşale yere düşmüştü ev ateşe verildi ve yavaşça yanmaya başladı.Uzun bir boğuşmadan sonra Haku elindeki bıçağı gözü dönmüş adamın boğazına sapladı ve birden öbürünün tekmesiyle bir kaç metre sürüklendi adam yavaşça kılıcı çekti işinin ehli olduğu belliydi.
Haku yavaşça kunai bıçaklarını parmaklarının arasına aldı ve sinsi bir gülüşler gözleri parladı.Adam birden kayboldu Haku şaşrmıştı etrafa bakarken sırtına güçlü bir tekme yedi ve yere düştü kendini hemen topladı ve ona çelme takarak yere düşürdü Bıçağını boynuna saplamaya çalışıyordu fakat adam çok kuvvatliydi tekme ile kızı üstünden attı Haku dizlerinin üstüne çökmüştü yavaşça ayağa kalktı sadece güüyordu ninja şaşırmaya fırsat bulamadan yere yığılmıştı sırtında ve tüm vücudunda binlerce kana bulanmış buz ve kristal oklar vardı.
Haku hemen eve yöneldi ve evi yeni sarmaya başlayan alevi söndürmeye çalıştı yandaki küçük havuzun tüm suyunu alevi söndürmek için kullanmıştı neyseki başardı.Tahrip olmuş kapıyı tekmeyle açtı içeride 5-6 tane ninja cesedi vardı.Hepsinin karnında ise kendi kılıçları dikili duruyordu.Duavra saplanmış büyük buz parçalarına doğru yöneldi suzukinin yaptığı herhalinden belliydi çünkü o kılıç kullanmazdı.adamlardan bir tanesinin canlı olmas umuduyla hepsini dikkatle inceledi.Kana bulanmış kılıçları teker teker çekti fakat ölmüşlerdi.Son çare olarak yatak odasına doğru yöneldi
Suzukinin bildiği bir sırrı vardı kimsenin keşfetmemiş olması umuduyla odasına daldı.Etraf darma dağan olmuştu büyük dolaba baktı neyseki hala yerindeydi.Zorlanarak itmeye başladı çok ağırdı yıllarca yerinden oynamadığı belliydi fakat Haku çok şaşrımıştı çünkü sadece boş duvar duruyodu.
Snirden yumruğunu duvara geçirdi ve eli içine gömüldü sevinçten gözleri parlamıştı:
!!Seni yaşlı tilki''dedi ve duvarı parçalamaya başladı.İçerde eski ve el yapımı bir kutu vardı.Yavaşça onu aşdı merakla ve aceleyle içini açtı içinde sadece
!!Hatırlıyormusun?''Yazan bir not vardı hayal kırıklığı ve düşünceyle odadan çıkıcaktıki bir inleme sesiyle irkildi.Duvara büyük bir buz kılıcıyla saplanmış ninja sayıklıyordu.Hayal kırıklığının verdiği sinirle yanına bir hışımla gitti ve:
Ne diyorsun be adam!!Hala gebermedinmi?!?!Ihh!! acıyor!!..Haa!! demek onu buldun eğer bize sağdıksan onu Takashiye ver ve o pembe ağaçtan uzak dur!!!Haku birden hatırlamıştı ''pembe ağaç,suzuki ve lanetlenmiş...''Hepsi bir anda gün yüzüne çıkmıştı heyecan ve sevinçle adama yaklaştı bir şeyler daha söylemesini umud ediyordu.Fakat adam ölmüştü....
Koşarak Zabuzanın ev,ne gitti kapıyı yumruklamaya başladı nefes nefese kalmıştı Zabuza mayışmış ve sersemlemiş bir halde kapıyı açtı Hakuyu karşısında görünce şaşrımıştı.
Mahmurlukla
Gecenin bu vakti burda ne işin varSırıtarak devam etti
Yoka rüyanda benim gördün!??Haku soluklanıyordu
''Zabuza..Zabuza!!..Onu gördüm!!''''Ne diyorsun çocuk!!? uyurgezermi oldun yoksa,geç içeriye ne saçmaladığını bana anlat'' Haku hızlıca içeri geçti ve elindeki kağıdı Zabuzaya vedi
Suzukiyi kaçırdılar!! Takahsiden şüpheleniyorum!!''Zabuza büyük bir kahkaha attı
şu bela Takashimi güldürme beni kızım sen herhalde uykusuz kaldın''Gülmeye devam ediyordu birden yüzüne inen tokatla kendine geldi haku sinirlenmişti
''Gecenin bu vakti seninle dalga geçmeye gelmedim!''Ellerindeki yanıkları ve kanları gösterdi
Zabuza kızarmış yanağını tutarak sırıttı
!!seni iyi eğitmişim bende benden hızlısın!''Sonra ciddileşerek kızın ellerine baktı endişelenmişti.
''Tamam sana güveniyorum..Suzukiye olanları anlamasamda yardımedeceğim..Şimdi ne istediğin söyle yeter??!!''dedi.Haku planın anlattı:
Senden sadece bu gece gizlice takashini yerine giderek suzukiyi kurtarmanı istiyorum.''Zabuza gözlerini ovuşturarak arkasına yaslandı gevşemiş ve alaycı bir ses tonuyla
''Bu iş kolay olacak aptal herifin daha öncede canını okumuştum''dedi ve yerinden kalktı odasında üstüne ninja kıyafetleri giyinirken Hakuya seslendi
''şimid git ve yapman gerekeni yap ben orda olacağım!''Haku tamam der gibi başını salladı hızla kapıya yöneldi saat 3:30 civarıydı.
Hızlıca hatıralarında kalan yere doğru ilerledi aklına nereye gideceğine dair bir bilgi yoktu sadece bir çocuğun kleminden dökülmüş ''Hatırladınmı?'' yazısına bakarak anılarının onu sürüklemesine izin veriyordu..
Sonunda istediği yere gelmişti.Yüksek bir dağa çıkan tepenin üzerindeydi tüm köy ayaklarını altındaydı .Tepenin uç tarafında kurumuş ağaca yöneldi...
Zabuza eliyle koymuş gibi Takashi'nin kampını bulmuştu. En son hatırladığından daha iyi bir haldeydi. Etrafta birsürü ninja birşey için nöbet tutuyorlardı
''Aptal herif!! Suzukinin yerini daha çabukbulmama yardım etti'' dedi. Hızlıca ağaca tırmandı. Tek kalmış bir nöbetçi vardı.Tekmeyle adamın üs
tüne çullandı ve kılıcıyla adamın kafasını kopardı. Birden sırtına biri çullanmıştı. Ninjayı sırtından ileriye doğru attı ve elindeki bıçakları göğsüne sıraladı, ağaca mıhlanmış gibi duruyordu.
Sessizce çardak benzeri yerin pergulelerine tırmandı ve beklemeye başladı. İşte diğer nöbetçilerde geliyordu. Elindeki ufak bombayı yere bıraktı. Ninja şaşırmış etrafa bakarken birden herşey gıpgri olmuştu ve vücudunda büyük bir kesik oluşmuştu, olduğu yere yığıldı. Öbürüde başına büyük bir tekneyle yere düştü. Etrafa kılıç sallıyordu fakat kimseyi göremedi. Duman geçince hatırladığı son anısı parlayan gözler ve vücuduna saplanmış kılıcın fışkırttığı kandı. Zabuza aceleyle ninjadan anahtarları aldı ve kapıyı açtıtüm bedeni zincirlemiş ve kafasına bir çuval geçirilmiş adamın yanına gitti. Kılıçla zincirleri kırdı çuvalını açtı yarı baygın suzukiyi sırtlanarak dışarı çıktı ninjalar ve takashi çoktan haberi almıştı fakat köye doğru ilerlemeye kararlaydı...
''Suzukinin görevini kendisine devrettiğini ve son sözlerinin bu olduuğunuacı bir şekilde kollarında öldüğünü söyleyecekti'' tüm planları aksıyordu. Hızlıca köye doğru ilerlemeye başladılar fakat zabuza daha hızlıydı onları geride bırakmıştı sadece tepeye tırmanması gerekiyordu...
Haku buğulanmış gözlerle ağaca baktı.Suzukiyle önceleri çocukken geldiği yerdeydi sonunda herşeyi birden hatırlamıştı.Elindeki kağıda baktı bu kendi yazısıydı...
Haku güneşin doğuşuyla birlikte zamanın geldiğin anladı ve köy halkına seslendi,su ile uğraştığı ve genin olduğu için halk onu ilk dikate almadı:
Heeey!!! sizlere diyorum! köyünüzün elden gittiğinin farkında değilmisiniz??Takashi ve askerleri köyünüzü ele geçirmek üzere yola çıktılar hepinizi köle yapacaklar yada öldürecekler!!''Birden sözünü birçok kahkaha kesti birisi alkışlayarak öne çıktıbu Takashiydi:
''Bravo küçük kız bravo!! ''Halka yöneldi ve Hakuyu bastırdı:
''Bu kız ve Suzuki arasındaki dostluğu biliyorsunuz değilmi!??Herhalde ölümü bu zavallıyı çok sarstı''Halk birden sessizleşti...
Evet duyudunuz Suzuki öldü hemde kollarımda ...dün gece evi asiler tarafından basıldı..Onu kurtarmak için ben ve askerlerim ordaydık ...Ama maalesef ''Sanki üzülmüş gibi duraksadı:
Güçlü olmalıyız çünkü artık bem varım yeni kralınız ben,m ondan daha güçlü ve çeviğim!..Son sözüyle beni varis kıldı..Şimdik açılında şu mağaradaki sır neymiş çözelim??dedi...
Ninjalarla birlikte bir tepeye tırmandı Hakuyu bir köşeye ittiler ve mağaranın taş kapısını zprlamaya başladılar büyük uğraş sonucu mekanizma harkete geçmişti taş içeriye çöktü ve dağın tepesinden büyük bir su kaynağı dumanlar saçarak fışkırdı herkez korkmuştu ve ne yapacağını şaşırmıştı.
Başta takashi herkez kaçışıyordu.Tüm köy şiddetli bir yağmur altında kalmış gibiydi.Engellenmezse büyük bir selde hepsi ölecekti.
Birdeen hakunun omzuna biri dokundu. Arkasını döndüğünde Suzukiyi gördü:
''Korkma şimdi bundan kurtulacağız '' dedi ve göz kırptı..
Hızlıca halkın kendisin göreceği bir yere geçti ve Takashi ile ninjaları kaçmaya çalışırken olduğukları yerde dondurdu .Halk çok şaşırmıştı ve hiç bir şeye anlam veremiyorlardı..
Suzuki dağa döndü ve kollarını yana doğru açtı birden su yanlara saçıırken tek bir çizg igibi toplanmıştı elleriyle yaptığı hareketlerle ona şekil veriyordu yavaşça suda burun ve ağızla birlikte korkuç gözler ve dişler oluşmaya başladı su çıktıkça bedenide oluşuyor, büyük bir ejderhayı andırıyordu...
Btün köyün üzerinde dolaştı sel oluşan yerdeki suları kendine çekmeye başladı tüm halk sessizleşmiş korkunç ejderhayı izliyorlardı bir kaç tur attıktan sonra ejderha ve Takashi ve askerleri üzerine geldi ayaklarıyla hepsini yakaldı büyük bir gürültüyle yüksek dağın tepesine çıktı ve açılmış yarıktan içeriye doğru uluyarak daldı.
Takashi ve adamlarıda onunla birlikte gitmişti bu idam cezasının en büyüğüydü...
Suzuki yorgunca halka döndü:
Ben ölmedim..Son nefesime kadar buradayım bu adam ve ahmak ninjalar beni kaçırdı.haku ve Zabuza olmasa şu an zulm altında idiniz...Sizleri benden önce bu ikisi kurtardı!..Soluğu kelismişti olduğu yere yığıldı Haku yanına koştu halktan bir kaç kişide yanlarına çıkıp Suzukiyikucaklayarak küçük bir eve getirdiler.Herkez merakla evlerine döndü selin verdiği hasarı düzeltmeye çalışıyorlardı.
Haku Zabuza ve Suzuki evde yalnızdılar Haku elindeki kağıdı Suzukiye gösterdi gözleri dolmuştu
''unutuğum için üzgünüm''dedi.
Suzuki:
''Üzülme bende unutmuştum zaten..Hadi ben iyiyim herşey düzeldi artık beni yalnız bırakın!..''dedi.
Haku ve Zabuza çıktığında cebindeki esik kağıdı çıkardı ve yaşlı gözlerle ona baktı
Kendisinin ve Hakunun resminin arkasında bir çocuğun yazdığı not vardı gerisi yırtılmıştı kopmuş parçayı sonunda birleştirdi...
''Hatırlıyormusun!??...Not tamamlanmıştı...
out: gülten dayıoğlu seçmeler Suzuki&Haku (1998) öyhhh canım çıktı varya hele bi düşük dmg ver canını okurum 2 saat yazdım hee!!!
:D:D:D